Balayı İsmi Kökeni
Balayı denildiğinde, evliliğin ilk ve en önemli günleri “bal” ve “ay” kelimeleri ile evliliğin bal gibi tatlı geçen ilk ayı olarak aklımıza gelir. İngilizce tercüme edilen “honeymoon” kelimesinin “honey=bal” ve “moon=ay” – aslında “moon” kelimesindeki “ay” daha ziyade gökyüzündeki Ay’ dır.
Günümüzde bu kelimelere, yazılı anlamda ilk defa 16. yüzyıldan sonraki eserlerde rastlamamak mümkün iken, balayının evlilik sonrası ilk ayda yapılan tatil olarak bilinmesi de 18. yüzyıl sonralarıdır.
Balayı Tarihi
Her ne kadar kurgulanmış hikayeler olup olmadıklarından emin olamasak da, şimdilik teoriler diyebileceğimiz isim kökeni tarihine hızlıca bir göz atalım:
Tarihte İlk Balayı’ nın nerede başladığıyla ilgili en bilindik hikayemizin kökeni Babilliler ile o zamanki Avrupa ülkelerinde geçiyor. O dönemlerde evlilik hayatına adım atan çitlerin, evlilik merasimi öncesinde ve sonrasında, 30 gün boyunca, içine bal karıştırılmış “bal likörü” olarak isimlendirilen bir şarap içme adetleri vardı. Hun İmparatoru Atilla’ nın da evlilik töreni sonrası içtiği bu bal likörünün sebep olduğu dedikodusu yayılmıştır.
Kuzey Avrupa kültüründe “ay” vücudun aylık döngüsünün temsilcisi konumundadır ve bu ilk ayın ne kadar tatlı olduğunu vurgulamak için yardımcı bir terim olarak kullanılır.
İskandinav kültüründe “hjunottsmanathr” olarak başka bir versiyon kullanılıyor. Dinlenme ve beraber geçirilen ilk ay yerine, daha ziyade bir kız kaçırma adetinden bahsedilir. Diğer kabilelerden kaçırılan birçok gelin, ailesi takibi bırakana ya da gelin hamile kalana kadar “kaçma” ya da “saklanma” anlamında kullanılır. Ailenin hazır olduğunu düşündükleri anda da ortaya çıkıp kendilerini gösterirler. Bu bağlamda “hjunottsmanathr” kelimesinin her ne kadar “honeymoon” yani “balayı” kelimesinin kökeni olduğu düşünülse de, daha ziyade “elope” kelimesi yani “evlenmeden gizlice kaçış” anlamına geldiğini söyleyebilir miyiz?
Balayı isminin kökeni ve tarihi ne olursa olsun, günümüzde de bu “en tatlı anlar” mutlak suretle dünyanın her yerinde aynı duyguları uyandırır ve hep keyifle hatırlanmalıdır.